5 milyar yıllık bir gezegende 300 milyon yıldan fazladır bitkiler ve
hayvanlar yaşıyor.Ama kaderimiz maalesef birkaç bin yıllık geçmişi olan insanlığın elinde”
diyor büyük bir düşünür.

Yakın zamanda yapılan bir araştırma da bu cümleye omuz veriyor. Dünyadaki yaklaşık 8 milyar insan, yeryüzünde yaşayan bütün canlıların sadece onbinde birini oluşturuyor. Üzücü olan ise insan ortaya çıktığı ilk günden beri bitkilerin yarısının yok olmasına yol açtı. Düşünürün sözleri de Araştırmalar da İnsan olarak ne kadar acımasız ve
aslında ilkel kaldığımızı özetliyor.

Türkiye’nin dört bir yanı yangın yeri… Her yerden yangın haberleri geliyor. Geçen hafta başından beri
Türkiye’nin 30 ilinde yangın var. Ege sahillerinden Batı Karadeniz
ormanlarına, ta İzmir’den Şanlıurfa’ya… Ormanlarımız yanıyor,. Kızılçamlar, Ihlamurlar, meşeler, çınarlar yanıyor. Çamlar, gürgenler, kavaklar, kayınlarımız yanıyor. Canlarını kurtarmayı bile beceremiyoruz, yetişemiyoruz. Onların yok oluşlarına seyirciyiz.

Doğamız, ağaçlarımız için yazılmış birçok türkü, şiir artık akla gelmiyor.
Bu afetle birlikte belleğimiz de yanıyor. Halk ozanlarının doğamız için yazdığı o güzel dizeler de bir bir kayboluyor. Sadece ormanlar ve ağaçlar değil, bütün canlı hayat tehdit altında… Şahinler, doğanlar, atmacalar alevlere kurban oldular, oluyorlar. Serçelerin, kekliklerin, üveyiklerin imdat ötüşlerine karşı basiretimiz bağlanmış. Tilkiler, vaşaklar, ayılar, tavşanlar, kurtların dört tarafı alevlerle kaplı… Kaçacak yerleri yok, yuvaları ellerinden kayıp gidiyor. Türk Hava Kurumu tartışmaları da cabası…

Dünyanın orman yangınları ile en etkili mücadele aracı uçaklar. Bir futbol sahasını kapsayacak kadar su taşıyabiliyorlar. 1930’larda kendi uçağını yapabilen bir ülkeden, şimdi orman yangınları
için Rusya’dan, Ukrayna’dan medet uman bir ülkeye geldik. Tabii yardım isteyeceksin ama ilk önce kendi kurumlarının değerini bileceksin. Peki soralım o zaman, Kim yakıyor ormanlarımızı, hangi canlı bu kadar İnsafsız, bu kadar acımasız olabilir.

Suçlu kim? Niye bu yangınlar sönmüyor, gözlerimizin önünde göre göre nasıl bir
katliam bu? Birkaç üzücü cümle, birkaç hafta sonra unutulacak bir katliam mı bu? Bir dizi ya da Reality Show gibi tüketmeye ve yutmaya hazır mıyız
hemen? “Sıradaki” mi diyeceğiz? Üç beş yıl sonra yanan yerlere devasa otellerin, sitelerin yapıldığını
görüp evler almaya mı başlayacağız? Tatile mi gideceğiz bu katliam
alanlarında?

Şimdi yangından turistlerin kaçırıldığı o muazzam oteller, siteler,
residence’lar bir zamanların ormanları değil miydi?

Ormanlarla, doğal hayatla süregelen bu hesaplaşmayı nasıl bitiririz?
Suçlu kim ve çözüm nerde ?